Garanti Galeri, Osmanlı Bankası Müzesi ve Platform Garanti artık tek bir çatı altında: Garanti Kültür A.Ş.
Bunun için Bankalar Caddesi’ndeki 10 bin metrekarelik tarihi Osmanlı Bankası binası restorasyona alınarak “Galata Binası” adıyla bir kültür ve sanat merkezi haline getirilecek. Beyoğlu’ndaki beş bin metrekarelik yapı ise daha çok sergilerin açılacağı bir yer olacak.
Galata Binası’nın 100 bin adete ulaşan kitap sayısı, zengin arşivi, konferans ve sergi salonları ve müzesi ile uluslararası alanda da referans gösterilen bir merkez haline getirilmesi hedefleniyor. Restorasyon çalışmalarını yöneten “Ağa Han” ödüllü ünlü mimar Han Tümertekin, günde üç vardiya ve 24 saatlik çalışmayla Galata Binası’nı tarihi dokusuna ve orijinal haline uygun olarak restore edeceklerini ve bu çalışmayı 2010 sonuna kadar bitireceklerini söylüyor. Etkinliklerse 2011’in ilk aylarında başlayacak.
ARTIK OBJE YOK SORULAR VAR
İKSV, Borusan Müzikevi ya da Koç derken, şimdi de Platform Garanti’nin bulunduğu bina bir kültür merkezine dönüşüyor. Tüm bunlar o kadar arka arkaya geldi ki sanki kültür sanat camiası önceden bu bölgeyi yaklaşık aynı dönemde bir kültür sanat merkezi haline getirmeyi planlamış gibi. Bu kadar denk gelmesi rastlantı mı?- Aslında pek öyle değil. Galatasaray civarından Galata’ya uzanan özel sektörün oluşturduğu kültürel gerdanlık bir anlamda 150 yıl öncesinin izdüşümü. İstanbul’un modernizasyonunun simgesi olan İstiklal Caddesi ve ona bağlı arterlerin bir anlamda tarihsel DNA’larına dönmesi şaşırtıcı değil. Tıpkı tarihi yarımadada belki de dünyanın en olağanüstü gerdanlıklarından birinin Topkapı Sarayı, İslam Eserleri, Arkeoloji müzeleri ve çevresiyle oluşması gibi. Ben bu iş bölümüne alışmaya başladım. Bunlar gelişigüzel oluşmadı ve bunu anlatmam sayfalar alır. Önemli olan, Galatasaray-Galata aksının bir cam fanusa dönüşmemesi ve bu ivme içinde bu bölgelerin sosyal ekolojilerine güncel ve tarihsel anlamda hassasiyetle yaklaşılması.
Garanti’nin yürüttüğü tüm sanatsal olguların Garanti Kültür A.Ş’de biraraya gelmesi size nasıl yardımcı olacak? Örneğin ortak çalışmalar yapılacak mı? Projelerden biraz bahsedebilir misiniz?- Bir program, iki bina esasında çalışıyoruz. Programlarımız araştırma odaklı ve farklı disiplinlerin kavuşma ve kırılma noktalarından hareket ediyoruz. Yeni kurumun merkezinde “obje” yok, sorular var. Ortak ya da bireysel çalışmalar söz konusu değil çünkü ortaklık bile birbirinden farklı paydalar olduğunu varsayıyor. Yeni kurumumuz kompartmanlara bölünmedi. Beraber çalışan program ekipleri var.
Garanti Galeri ve Osmanlı Bankası Müzesi’nin yanı sıra Platform Garanti farklılıklarıyla hep ön plandaydı. Diğerleri tam tıkırında işlerken Platform’da bir anda bir durgunluk oldu, ardından da hiçbir şey gelmedi boş kaldı. Neden? - Platform’un etkinlikleri son zamanlarda yurtdışı ağırlıklı olarak gerçekleşti. Son 30 ayda bir çok konferans yaptık, misafir sanatçı programları sürdü, birçok sanatçıyı Türkiye’den dışarı yolladık, birçok sanatçı da konuğumuz oldu. New York, Seoul, Lille, Münster gibi kentlerde sergiler düzenledik. Olağanüstü bir kütüphane geliştirdik. Boşluğumuzun hissedildiğinin farkındayız ama restorasyon çalışmaları devam ediyor.
Çalışmaları süren binada Garanti Galeri ve Platform Garanti birarada mı hizmet vermeye başlayacak?- Osmanlı Bankası Arşiv ve Araştırma Merkezi ve Müzesi, Garanti Galeri ve Platform Garanti ömürlerini tamamladılar. Artık yeni bir kurum var.
Bu binanın projelendirmesi ne zamandır sürüyor?- 3 yılı aştı. İyi bir kurum oluşturmak için iyi bir süre, otobanda motor değiştirmek zorunda kalmayacağız.
İçinde sergiler dışında konser, dans, tiyatro gibi etkinlikler de yapılacak mı?- Projlerimize etkinlik parametreleri içinde bakmamayı tercih ediyoruz. Araştırma neyi talep ediyorsa, kullanıcıyla nasıl buluşma sağlamak gerekiyorsa o yapılacak. İki binayı birlikte konuşmak gerekir. Binalarımız, kütüphanesi, açık arşivleri, workshop mekanları, çeşitli boyuttaki oditoryumları, değerlendirilen ara mekanlar, farklı sergileme ihtiyaçlarına yanıt veren mekanları ile çok katmanlı paylaşım sağlayacaklar.
GALATA YAVAŞ, BEYOĞLU HIZLI RİTİMDE OLACAK
Garanti Kültür A.Ş.’nin sahip olduğu iki 19. yy yapısını yeniden işlevlendiriyoruz. Her iki yapı da tarihi eser ve tarihi sit alanında. Biri Beyoğlu’nda beş bin metrekare, diğeri Galata’da 10 bin metrekare olmak üzere toplam 15 bin metrekare kültür alanı yapılıyor. Galata’daki diğerinden daha yavaş bir ritme göre tasarlandı. 100 bin cilt kapasiteli bir kütüphane, açık ve kapalı arşivler, çok sayıda seminer ve toplantı salonu, oditoryum, Osmanlı Bankası Müzesi, sergi salonları var. Dijital teknoloji giriş holündeki teknolojik duvardan başlayarak yapının her noktasına ulaştırılıyor.
Beyoğlu’ndaki ise yoğun insan trafiğini karşılayacak şekilde tasarlandı. Bu binadaki sergi salonları aynı anda çeşitli sergilerin gerçekleştirilmesine olanak veriyor. Çok amaçlı kullanabilen mekanlar da tasarlanmış durumda ve bu yapıda da gelişmiş bir teknolojik altyapı var.
EN BÜYÜK FARKIMIZ KÜTÜPHANE
Garanti Kültür A.Ş.’nin Beyoğlu ve Galata bölgelerinin uluslararası ölçekte bir çekim merkezine dönüşmesine katkıda bulunacak. Kütüphanemiz en büyük farkımız olacak. Osmanlı Bankası Arşiv ve Araştırma Merkezi ise Osmanlı İmparatorluğu ve egemenliğindeki bölgelerle ilgili benzersiz bir arşivi bünyesinde bulunduruyor. Osmanlı Bankası arşivlerine paralel olarak, genelde Tanzimat dönemi sonrası Osmanlı İmparatorluğu ile Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomik, politik ve sosyal tarihini; özelde ise bankacılık ve finans tarihini konu alan eserlerden oluşan bir ihtisas kütüphanesi de var.
20.03.2010, Cumartesi
Deniz İNCEOĞLU
dinceoglu@hurriyet.com.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder